- Öncelikle bize biraz Derin Eğitim’den bahsedebilir misiniz?
Kurucu ortaklardan biri olarak ben Minu Edis; iş hayatına 1985 yılında Yapı ve Kredi Bankası’nda ‘Management Trainee’ olarak başladım. 1997 yılında Arthur Andersen ve birleşme sonrasında Ernst & Young Danışmanlık firmalarının İnsan Kaynakları ve Gelişimi Departmanı içerisindeki Eğitim Danışmanlığı Bölümünü kurarak, geliştirerek; Kıdemli Müdür olarak 2004 yılına kadar görevimi sürdürdüm. 2004 yılında da Derin Eğitim ve Danışmanlığı, iki ortak olarak kurduk. Şirketimizin diğer kurucu ortağı Mesut Daşcı ile de medya alanındaki deneyiminin ışığında, kuruluşumuzdan bu yana birlikte çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ayrıca ekibimizde alan deneyimine sahip uzman bir kadro yer almakta olup, hizmet süreçlerimizde işbirliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Derin Eğitim ve İnsan Kaynakları Danışmanlığı, işletmelerin yönetici ve çalışan kalitesi açısından istenir gelişme hedeflerine ulaşmaları doğrultusunda oluşturduğu projelerle, insan kaynakları ve eğitim alanlarında hizmet vermektedir ve ulusal ve uluslar arası pek çok firmada eğitim ve danışmanlık projeleri gerçekleştirmiştir.
Misyonumuz; Eğitim, İnsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanlığı alanlarında, deneyimli danışman ve eğitimcilerden oluşan profesyonel kadromuz ve özgün metodolojilerle zenginleştirilen hizmetlerimizle işletmelere, sürdürülebilir rekabetçi çözümler sunmaktır.
Farkımız; hizmet mükemmelliği ve sürekliliğine gösterdiğimiz özenimizdir.
Derin Eğitim ve İnsan Kaynakları Danışmanlığı olarak kurulduğumuz günden bugüne dek, 100’ün üzerinde farklı firmanın, 24.000’i aşkın katılımcı kitlesine 80 farklı konuda eğitim programı gerçekleştirdik. Tabii keyifle ve heyecanımızı koruyarak…
- Programlarınızda genellikle hangi tür eğitimler ağırlıklı olarak tercih ediliyor?
İnsan Kaynağı anlamında, kurum çalışanlarında üç vazgeçilmez unsur olduğuna inanıyoruz: Yönetici, takım ve takımı oluşturan bireyler. Dolayısıyla biz eğitimlerimizde bu kitleleri hedef alıyoruz. Kişisel gelişim, yönetsel yetkinliklerin gelişimi ve takım olma süreçlerine destek sağlamaya yönelik yapılandırdığımız eğitimlerimizle, müşterilerimize eğitim ve gelişim desteği sağlamaktayız.
Portföyümüz oldukça geniş, ancak bu sene sınıf içi programlarımızdan en revaçta olan programlarımızdan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
‘Eğitici Eğitimi’
‘Sunum Teknikleri’
‘Personel Seçimi ve Yetkinlik Bazlı Görüşme Teknikleri’
‘Kişiler Arası İlişki Yönetimi ve İletişim’
‘Koçluk’
‘Liderlik’
‘Yönetim Teknikleri’
‘Performans Öncülüğü İçin Takım Çalışması’
‘Etkili Geri Bildirim Teknikleri’
Eğitimlerde kullandığımız metodoloji eğitim başlıklarına göre farklılık göstermekle beraber, temel gerçek katılımcıların eğitim esnasındaki uygulamalardan çıkardıkları verileri iş yaşamına transferini kolaylaştırıcı teknikleri eğitimin içine ustaca yerleştirmektir.
Dolayısıyla, takım çalışması, liderlik yolculuğu, yönetim sanatı gibi eğitimlerimizi
"yaşayarak öğrenme” felsefesi ile öncelikle OUTDOOR EĞİTİMLER (Açık Alan Eğitimleri) ağırlıklı olarak gerçekleştirmeyi tercih ediyoruz. Daha da önemlisi hizmet sunduğumuz kurumlar tarafından da en çok tercih edilen eğitimler, outdoor eğitimler.
- Eğitim hizmetlerine ek olarak firmalara sunduğunuz farklı hizmetleriniz mevcut mu?
Evet, kurulduğumuzdan bu yana biz de kurum olarak farklı hizmetleri bünyemize katmakta oldukça istekli ve çabalıyız. Bu anlamda, salt eğitim ve danışmanlık hizmetlerimiz değil, "event / kurumsal etkinlikler” tarafımızı da özellikle son üç yıldır devreye soktuk. Kurumsal etkinlik alanında hizmet veren ayrı bir ekibimiz var. Bu ekip, şirket dönemsel toplantıları, motivasyon günleri için tamamen motivasyon ve kaynaşma amaçlı etkinlikler düzenlemekte. Bunlar bazen rafting, piknik organizasyonu, bazen de trekking gibi etkinlikler olabilmekte ve kurumsal hizmet anlayışımızla gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerde de son derece keyifli bir takım dinamiği yaratıldığına inanıyoruz.
- Daha çok hangi sektördeki firmalardan talep alıyorsunuz ve hangi alanda çalışan personel için eğitim programlarına talep oluyor?
Kısaca söylemek gerekirse, tüm sektörler diyebiliriz. Otomotiv, Otomotiv Yan Sanayi, İlaç, Finans, FMSG, Kimya, IT, Telekom, Perakande, Çağrı Merkezi/Müşteri Deneyimi Merkezleri, Enerji, Lojistikgibi sektörler ve üretim, planlama, ar-ge, tüm çalışanlar, c-level yöneticiler. Yani kısacası bir kurumun aksaksız ilerlemesinde pay sahibi olabileceğini düşündüğümüz her bir çalışan için talepler alabiliyoruz.
Ağırlıklı olarak beyaz yaka çalışanlara yönelik talepler alıyor olmakla beraber mavi yaka çalışanlar için de oldukça ilgi çekici çözümlerimiz mevcut.
- Sizce İnsan Kaynakları alanında eğitimin önemi nedir?
‘Eğitim’ vade olarak uzun bir zaman diliminde insan davranışlarında değişim yaratmayı hedefleyen çok ama çok önemli bir süreç. Değişim ise bir insan için başlangıç olarak hiç de kolay değil. Değişim süreci, içinde pek çok programı, ‘yaşayarak öğrenme’ tecrübelerini, resmi ve gayri resmi pek çok öğrenme etkinliğini kapsamalı. ‘Eğitmen’ de günümüzde artık, geçmiş yıllardan çok farklı bir rolde. ‘Eğitmen’ her şeyi bilmesi beklenen bir guru olarak görülmüyor artık. Bir eğitmenden bu beklenmiyor günümüzde. Ama eğitmen, pek çok kanaldan edinilen bilgiyi en doğru şekilde harmanlayıp onu yine en doğru, anlaşılır, etkili, güvenli ve inanılır şekilde eğitim ortamında üst bir beceriyle sunması beklenen birkişi konumunda.
Kaynağı ‘insan’ olan bir alan için ise, ‘eğitim’ vazgeçilmez, özellikle de kriz dönemlerinde kesinlikle vazgeçilmemesi gereken bir süreç.
Günümüzde artık pek çok insan kaynakları yöneticisi, geçmiş yıllarda olduğu gibi; şirket çalışanlarının beklenen yetkinlikler yönünden eksik yönlerini eğitimlerle desteklemek yerine, çalışanlarının güçlü yönlerini eğitimlerle daha da güçlendirmeye odaklanmış durumdalar. Gerek çalışan tutundurma, gerek işveren marka yönetimi, gerek performans, gerek tüm diğer İK süreçleri için ‘Eğitim ve Gelişim’ yapının en vazgeçilmez yapı taşıdır.