The House Café

The House Café, 2002 yılında eski bir Nişantaşı dairesinin kafeye dönüştürülmesiyle ilk şubesini açtı. Önceleri iki arkadaşın, keyifle yemek yiyip kahve içecekleri bir mekan olması hayaliyle açılan The House Café, kısa bir zamanda menüsüne eklediği dev salataları, ana yemekleri ve pizzalarıyla artık bugün, bir cafe mutfağından çıkarak gurmeleri memnun eden bir restoran menüsüne sahip oldu. Mevsimlere göre çeşitlilik gösteren taze sebze ve meyvelerden oluşan menüsü ve kahve severleri bir araya toplayan kahveleriyle The House Café, müşterilerine rahat bir ortamda keyifli bir yemek ve sohbet imkanı sunuyor.

 Bugün The House Café; Teşvikiye, Tünel, Ortaköy, Etiler ve Caddebostan’da bulunan 6 şubesinde hizmet vermektedir. Şube sayısını arttırmasıyla beraber kurumsallaşma çalışmalarına da ağırlık veren The House Café, Balat’ta hizmete giren 3 katlı merkez ofisinde genel müdürlük, muhasebe, satın alma, maliyet kontrol, insan kaynakları, operasyon ve halkla ilişkiler bölümlerinden oluşan 15 kişilik ekibiyle hizmet veriyor.

 Gurme yemekleri kadar dekorasyonuyla da birçok dergiye konu olan The House Café’lerin tüm şubeleri ve merkez ofisinin konsept ve tasarımı Autoban mimarlığa ait. Autoban, tarihi binalar içerisinde yer alan tüm bu mekanlarda mevcut tarihi dokuyu koruyarak eski ve yeniyi bir araya getiriyor. Eskiyle yeninin uyumu sadece mimari detaylarda değil aydınlatmadan sandalyeye dekorasyonu oluşturan tüm unsurlarda da dikkat çekiyor.