PATRONLAR İNSAN KAYNAKLARINI NEREDE GÖRÜYOR?
İnsan Kaynakları departmanlarının yönetimin "stratejik ortağı” olması şart… Peki gerçekten bu şekilde konumlanabiliyorlar mı? Firma Patronları ya da Genel Müdürleri bu konuda ne diyor?
Benim Şirketimdeki En Önemli Sermayem İNSAN!
Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı
Global markalaşma sürecinde, olmazsa olmaz dediğim ve çoğu zaman dile getirdiğim üç önemli madde vardır.
1- İnsan Kaynakları 2- Lojistik3- IT
Yönetim sistemini doğru kurmak artık birçok şirket için oldukça önemli… Ama, kurulan sistemi doğru yürütebilmek için, doğru insanlarla çalışabilmek daha da önemli… Bu yüzden Kiğılı’da, işe seçme ve yerleştirmeden başlayarak, eğitim programlarından kariyer planlamalarına, ödüllendirme ve öneri sisteminden, motivasyon süreçlerine çok ciddi önem veriyoruz. Gelişen teknolojiden sürekli faydalanmaya çalışıyor, ilişki yönetimine önem veriyor ve İK süreçlerimize yeni yatırımlar yapıyoruz. Mesela, birebir eğitimlerin haricinde, internet üzerinden erişim sağlanan uzaktan öğrenim platformu Akademi Kiğılı, sene başından itibaren 2000 çalışanımıza hem eğitim hizmeti sunuyor hem de sosyal bir ortam yaratıyor.
Ben ve yönetim ekibim, sadece müşterilerimizin değil, çalışanlarımızın da gönlünde taht kurmayı hedefliyoruz. İnsana değer veriyor bu nedenle insan kaynakları birimimizi modern yönetim anlayışıyla sürekli yeniliyoruz.
İnsan kaynağımız Markamızın Gücünü Pekiştirmek İçin En Önemli Kaynak!
Türk Telekom Genel Müdürü Tahsin Yılmaz
Türk Telekom olarak 21 bini aşkın çalışanımızla ülkemizin en fazla istihdam sağlayan şirketlerinden biriyiz. Her yıl yaklaşık bin 800 yeni ve çok kıymetli arkadaşımız Türk Telekom bünyesine katılıyor. İnsan kaynağımızı markamızın gücünü pekiştirmek için en önemli değerlerden biri olarak görüyor, insan kaynakları uygulamalarımıza da en üst düzeyde önem ve öncelik veriyoruz.
İletişim ve teknoloji alanında faaliyet göstermek, bizi sürekli değişime, farklılık yaratmaya, yeniliğe ve süreçlerimizi, buna bağlı olarak da yapılanmamızı geliştirmeye yöneltiyor. Bu dinamizm içinde Türk Telekom olarak insan kaynakları süreçlerimizi de, iş modellerimizde fark yaratacak ve çalışanlarımıza değer katacak şekilde yaşama geçirmeye önem veriyoruz. 2007 yılında kurduğumuz Türk Telekom Akademi ile sadece Türk Telekom değil, Türkiye telekomünikasyon sektörü için uzman çalışanlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Türk Telekom Akademi’de şirket içi ve dışı tüm eğitim faaliyetlerini, ilgili bölümlerle işbirliği içinde tek elden yürütüyoruz.
Hedefimiz, çalışanlarımıza bir aile olma duygusu ile uzun yıllar çalışmak isteyecekleri bir çalışma ortamı sunmak. Bu amaçla yurt genelinde birçok sosyal faaliyete imza atıyor, çalışanlarımızın aktif katılımıyla sosyal sorumluluk aktiviteleri düzenliyoruz. Şirket olarak insan kaynaklarına yönelik yatırımlarımızı şimdiye kadar olduğu gibi gelecekte de kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz.
Şirketler İnsan Kaynaklarına Yatırım Yaparsa Verimli Olur!
Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel
İK’nın bir şirketinen önemli organı olduğunu sanırım her üst düzey yönetici çok iyi bilir. Şirketin orta ve uzun vadeli hedeflerine uygun insan kaynağını ''gelecek'' günleri düşünerek hazırlamaya başlayan İK,ideal İK'dır. Hayattaki en önemli yatırım insana yatırımdır. Teknolojik yatırımlar, sermayeler ya da diğer şirket giderleri insana yatırım olmadıkça hiçbir özellik taşımazlar. Şirketler insan kaynaklarına yatırım yaptıkça verimlilikve çalışma kapasitesi artar. Bu durum da şirketin yenilikçi bir yaklaşımla büyümesine yol açar. Şirket çalışanlarının nasıl daha mutlu ve dolayısıyla verimli olmaları konusu da İK’nın en önemli takip konularından biri olmalıdır. Bu noktada şirketlerin insan kaynakları departmanları devreye giriyor. Doğru kişiyi doğru işe yerleştirmek, kariyer yönetimi, performans değerlendirme ve motivasyon gibi önemli görevlerle insan kaynakları, bir şirketin geleceğini değiştirebilecek kadar etkili bir departmandır. Gelişen, büyüyen ve vizyon sahibi kuruluşlar insan kaynaklarının önemini anlamış kuruluşlardır.
Şirket yönetimi İnsan Kaynakları'nı Nasıl Görüyor?
Yönetim Danışmanı - MBA Öğretim GörevlisiMehmet Ünal
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin sponsorluğunda, ERA Research & Consultancy şirketi tarafından yapılan "Yöneticilerin (GM/CEO ve bu görevlere bağlı çalışan İK dışındaki üst düzey yöneticiler) İK yönetimini nasıl algıladıklarına yönelik araştırma sonuçları özetle şöyledir;
Øİdeal İK yöneticisi profilinin, İK dışındaki bölümlerde de deneyimli olması işaret edilmektedir.
ØÖlçümlenen İK uygulamaları içinde, etki seviyesi ortalamanın üzerinde olan "İK raporlama; İşe alım; Şirket kültürünün oluşturulması ve Çalışan motivasyonu” konularında İK yönetimleri başarılı olarak algılanmaktadır. Bununla birlikte, etki düzeyi ortalamanın üzerindeki "Kariyer gelişimi; Yöneticilere iç danışmanlık; Performans değerlendirme; Ücret ve yan haklar yönetimi ve Yedekleme planlaması” konularında İK departmanlarının başarılı bulunma düzeyleri ortalamanın altındadır.
ØÖlçümlenen İK hizmetleri içinde, etki seviyesi ortalamanın üzerinde olan "Çözüm üretmek için çaba göstermek” konusunda İK yönetimleri başarılı olarak algılanmaktadır. Bununla birlikte, etki seviyesi ortalamanın üzerinde olan "Sorun çözme becerisi; İstek ve ihtiyaçlara geri dönüş süresi ve İhtiyaca uygun ve eksiksiz bilgi sağlama” konularında İK departmanlarının başarılı bulunma düzeyleri ortalamanın altındadır. Bu konularda iyileştirme gerektiği görülmektedir.
ØÖlçümlenen yetkinlikler içinde, önem seviyesi ortalamanın üzerinde olan "Organizasyonel işleyişe hakimiyet; Problem çözmek; İyi iletişim kurmak; İlişki kurmak ve geliştirmek ve Ekip çalışması” yetkinliklerinde İK yönetimleri başarılı olarak algılanmaktadır.Bununla birlikte, "Araştırmacı olmak; Yenilikçi olmak; Stratejik düşünmek ve Karar vermek” yetkinliklerinde İK departmanlarının başarılı bulunma düzeyleri ortalamanın altındadır. Bu konular algılanan başarısı öncelikli olarak yükseltilecek alanlardır.
İnsan Odaklı Riskler En Az Finansal Riskler Kadar Ciddiye Alınmalıdır!
Dördüncü Boyut Akademi kurucusu Çağlar Çabuk
Türkiye'de İK yönetimini stratejik partner olarak konumlandıran şirket sayısı artıyor ancak buna karşın aile şirketlerinde, hızlı büyüme sonucunda işgücüne yönelik olarak, büyük sıkıntılar yaşanıyor.
İK birimleri artık bir CEO kadar değerli ve stratejik olacak. Ben bir CEO'nun yerinde olsam, ilk önce, 'Şirketime en iyi İK yöneticisini ve ekibini seçtim mi? Bu ekip, yeterince stratejik ve özgür çalışabiliyor mu?' diye düşünürdüm. Hatta İK birimlerini, üçüncü bir göz olarak bağımsızlaştırırdım.
CEO'nun ya da patronun, şirket büyümeye giderken, İK biriminden küresel operasyon modelinin tasarlanmasından, yaratıcılık kültürü oluşturmasına, yeteneği elde tutmasına kadar çok fazla beklentisi var,bu işleri yapabilecek vizyona ve yeteneğe sahip olmayan bir İK birimi, CEO'nun elini kolunu ciddi şekilde bağlıyor.