Röportajlar

İş hayatına ara verdiğiniz dönemde neler yaptınız?

Çok fazla seyahat ettim. Eski dostlarımı buldum, yeni dostlar edindim. Çalıştığınız dönemde çok klostrofobik bir hayatınız oluyor. Dolayısıyla siz işinize devam ederken hayat bir yandan akıp gidiyor ve hayatı ıskaladığınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Ben iş hayatına 19 yaşında başladım, 21 yaşında ana haber sunuyordum. Star Ana Haber, KanalD Ana Haber, 10 yıl kesintisiz TGRT Ana Haber sundum. Dolayısıyla gençlik yıllarım hep ekranda ağır sorumluluklar ve kariyer planlamalarıyla geçti. Genç kızlığımı ve genç kadınlığı yaşayamadım. Üzerimde çok önceden giyilmiş ve iyi taşımakla yükümlü olduğun bir çelik ceket vardı. Yaşımın önünde bir çaba göstererek kariyerimi geliştirdim. Ama bu dönemde en çok seyahat etmeyi özlemiştim. Bu yüzden kariyerime ara verdiğim dönemde seyahat etmek istedim.

Hangi ülkelere gittiniz?

Meksika, Avrupa ülkeleri, Amerika’nın Batı ve Doğu tarafları olmak üzere hemen her yerini, Bali ve Marshall Adası’nı görme fırsatım oldu. Dünyanın birçok yerini gezdim diyebilirim.

Bugün programında hem kamera arkasında hem de kamera önünde başarılı bir ekip çalışması olduğunu görüyoruz. Ekip çalışmasının gücü nereden geliyor?

Öncelikle ekranda ikili olmak çok zordur.  Neden… Çünkü tenis maçını düşünün, tek oynamak daha kolayken çift maç daha zordur. Koordinasyon, paslaşma gerektirir. Buz patenini düşünün; tek başınıza buz pateni yapmak daha kolaydır ama çiftler daha zordur. Ekranda öyledir… İki farklı beyin, iki farklı bakış açısı vardır. Fakat şöyle bir şansım vardı. Bugün programını birlikte sunduğum arkadaşım Celal Pir; benim hem eski arkadaşım hem de işini beğendiğim, fikirlerine saygı duyduğum, iyi niyetli ve güzel bir insan. Dolayısıyla bu bizlerin işini çok kolaylaştırdı. Onun attığı pası ben alabilecek tecrübedeyim, benim attığım pası o alabilecek durumda. Celal’in yanına çok yeni biri ya da benim yanına çok genç biri gelseydi olmazdı. Mesleki tecrübelerimizin paralel seyretmesi çok büyük avantaj ikimiz içinde. Ekipte aslında çeşitli zorluklar yaşandı. Çünkü bu mesai saatlerine ayak uyduramayanlar oldu, sağlığı bozulanlar oldu. Ekipte elene elene çekirdek bir hale geldi. Bu işi gönülden yapabilecek, emek verecek kişiler kaldı. Gece mesaisi herkese göre değil çünkü hayatınız bir anda tersine dönüyor.

Eşiniz Emre İskeçeli’de bir gazeteci ve eminim çok yoğun çalışıyordur. Aynı sektörde olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz ya da daha çok avantajlarını mı yaşıyorsunuz?

Aslında ben avantajlarını yaşıyorum. Çünkü konuştuğumuz konular aynı, örneğin son dakika bir şey olursa kendisi mutlaka bana "bak yarın bu konuşulacak” der ve dikkatimi çeker. Dolayısıyla çevrelerimiz aynı, arkadaşlarımız aynı, sosyo-kültürel yapımız aynı. Bu durumun beni beslediğini düşünüyorum.

Mutlu evliliğinizin sırrı aşk mı?

Bence evlendikten sonra aşk şekil değiştiriyor. Aradığınız da aşktan ziyade sevgi, şevkat ve huzur oluyor. Daha dingin ve huzurlu bir hayatı yaşıyoruz. Zaten her gün birlikte olduğunuz bir insanla, kalbiniz o aşk heyecanına dayanamaz. O kadar adrenalin, 24 saat fazla gelirdi diye düşünüyorum.  :)

İlk iş görüşmenizi hatırlıyor musunuz?

Evet, hatırlıyorum. O zamanki adıyla Magicbox yani şimdiki Star Tv’de Türkiye Güzeli seçilmiştim ve medya sektöründe çalışmak istiyordum. O zaman kanalla bir mülakat gerçekleştirmiştim. Fakat öyle bir giriş yaptım ki, medya sektörüne, bu yıllarda ne CV hazırladım ne de iş başvurusunda bulundum. Yıllarca kartvizitim bile olmadı. Hep ekranda olduğumuz için bizim CV’miz ekran oldu. Farklı kanallara transfer oldum, 3 büyük reklam filminde oynadım. Ben CV’siz ve kartvizitsiz 3 büyük kanalda ana haber okudum. Fakat medya dışında panel ve konferans yönetmeye başladım. Ve hayatımda ilk defa bir CV’ye ihtiyacım oldu. O kadar zorlandım ki CV yazarken ama sonunda ne kadar çok şey yapmışım onu gördüm. Hazırladığım haberler, açtığım dosyalar, aldığım ödüller, plaketler, sertifikalar derken kendi kişisel tarihçemi oluşturduğumu gördüm. Ve bu kadar yıl çok da bir şey yapmamışım derken, aslında ne kadar çok iş yaptığımı toplu halde görmüş oldum. Yani ilk CV’mi çok yakın bir zamanda sunum ve panel yönetimi işi için hazırlamış oldum.

Herkesin Mutlu Çalıştığı Bir Sistem Hayal Ediyorum

Şekilcilikten uzak bir İnsan Kaynakları benim ütopyam. Amacı üretmek ve ortak aklı kullanarak hedeflere ulaşmak olan, bir başkasını kötü yaparak yücelmediğimiz bir sistem beni mutlu eder. Birilerinin kaybı üzerinden mutlu olan, birilerinin şeytanlığı üzerinden melek ilan edilen bir sistemde yer almaktan hoşlanmıyorum. Herkesin mutlu olduğu ve mutlu çalıştığı bir sistem arzu ediyorum.