İpekyol Çalışan Kadınlara Rahat ve Şık Bir Stil Sunuyor
Bize biraz İpekyol’u anlatır mısınız? Türkiye’de kaç mağazayla faaliyet gösteriyorsunuz, toplam kaç çalışanınız bulunuyor?
İpekyol, 1986 yılında Ayaydın Grubu tarafından yaratılmış bir perakende/hazır giyim markasıdır. Grubumuzun diğer iki markası ise Twist ve Machka’dır.
Ayaydın, 2008 yılında İtalyan küresel tekstil ve hazır giyim grubu Miroglio ile birleşerek Ayaydın-Miroglio Grubu’nu oluşturdu. Ayaydın-Miroglio Grubu, bugün sektörün en güçlü firmalarından ve perakendeciliğin yanı sıra markalarının tasarım, üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürütüyor.
Mağaza sayımız 96, bunlara ek olarak franchising ilişkimizin olduğu 19 tane de bayimiz bulunuyor. İstanbul Genel Müdürlük Binamız’da 200, Edirne Fabrikamız’da 450, Türkiye’nin farklı noktalarındaki mağazalarımızda ise 550 olmak üzere toplam 1.200 çalışanımız bulunuyor.
İK departmanı çalışanlar ve üst yönetim arasındaki köprü görevini üstleniyor. Bu noktada dengenin sağlanabilmesi için İK’ya ne gibi görevler düşmekte?
İnsan Kaynakları bu anlamda çok hassas bir noktada; şirketin çıkarlarını ve varlıklarını koruma sorumluluğunun yanı sıra çalışanların da haklarını korumalı. İK için işletmelerin girdileri arasında ayrı bir önem teşkil eden insan faktörü günümüz değişen rekabet ortamında, yeni ekonomide işletmelerin en büyük rekabet gücünü oluşturmaktadır. Çünkü çalışanların başarısı işletmenin başarısı olmaktadır. Dolayısı ile İK’nın şirketin temsilcisi olarak görülmemesi, çalışan tarafından da, tüm personelin ihtiyaç duyduğunda başvurabileceği bir danışman ve arabulucu olarak algılanması ve şirket ile çalışan arasında dengeyi sağlaması oldukça önemli.
2011’in sonbahar-kış koleksiyonunda hangi modeller ve renkler ön plana çıkıyor? Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?
Geçen birkaç sezondur olduğu gibi bu sezon da en önemli moda akımı minimalizm. Tasarım ekibimiz minimalizmi camel, bej ve kırmızı ile yorumladı. Pötikare desenler, yüksek bel çan etekler, koton dar paça pantolonlar; inci ve zincir detaylı trikolar, mürdüm örme pantolonlar, minik dantel ve tül detayları, dilimli lazer kesimlerin yanı sıra, bluzlarımızı feminenleştiren kaban ve ceketlerde de ince zarif detaylar kullanıldı.
Ayrıca Marine/ college stilini kış koleksiyonuna uyarladığımızda dik vatkalı blazer ceketler; daracık metal düğmeli kabanlar, chambrey gömlekler, jean gömlek ve pantolonlar, triko elbiseler, çizgili penye ve trikolar, arma ve metal aksesuarla ön plana çıkıyor.
Tasarım ekibimiz de bu detayları koleksiyonumuzda kullanıp hem şık, hem de rahat bir stil oluşturdu.
Bu yılın ofis modasında neler var? Sizden küçük tüyolar alabilir miyiz?
Siyah desenli kumaşlar, siyah-ecru colorblock elbiseleri bu yıl ofis yaşamında bol bol göreceğiz. Ceket ve bluzlarda işlemeli yaka detayları, bel hattını ortaya çıkaran ceket ve elbiseler, daracık tüp etekler, deri detaylarla 1950lerin zarif kadın silüeti bu yıl oldukça moda.
Türkiye’de perakende ve mağazacılık sektörü her geçen gün büyümeye ve gelişmeye devam ediyor? Siz sektördeki değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Perakende şu an Türkiye’nin en büyük sektörlerinden biri. Türk perakende sektörü geleneksel perakendecilikten, modern (kurumsal ve profesyonel) perakendeciliğe doğru bir değişimin eşiğindedir. Bu değişim sektörde kurumsal oyuncular lehine bir gelişim imkanı sağlamaktadır. Özellikle AVM’lerin yaygınlaşması, Türkiye’nin farklı birçok ilinde perakendecilik algısının oturmasını ve sektörde istihdam edilen çalışan sayısının artmasını sağlamıştır. Perakende işverenleri olarak sektörümüzdeki iş olanaklarının sürekli ve kalıcı olarak algılanmaması, bu alanda gelecek planlaması yapılmaması en büyük sıkıntılarımızdan biri idi, ancak bu bakış açısının zamanla değişmeye başladığını ve önümüzdeki yıllarda, sektörün gelişimi ile paralel olarak perakendenin önemli bir istihdam alanı olacağını öngörüyoruz.
Son yıllarda şirketler sosyal medyanın yükselişinin farkına vararak bu alana da ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Siz sosyal medyada neler yapıyor, hangi kanalları kullanıyorsunuz?
Sosyal medyada özel uygulamaları yönetmekte destek aldığımız bir ajansımız bulunuyor. Daha teknik detaylarda onların danışmanlığı ile sosyal mecraların yönetimini gerçekleştiriyoruz. Kullandığımız kanallar şu anda Facebook ve Twitter. Ancak sosyal medyanın gücüne çok inandığımız için bu kanallarda istediğimiz ivmeyi yakaladığımızda diğer kanallara da yönelmeyi düşünüyoruz.
Facebook ve Twitter’daki içerik yönetimi daha doğru bilgilerle yönetilmesi için pazarlama departmanımız tarafından gerçekleştiriliyor. İçerik yönetiminde genelde markalarımıza ait bilgiler ve görseller paylaşıyoruz. Bunun dışında sosyal medya üzerinden kampanyalar ve farklı uygulamalar yaparak bu kanallardaki takipçi sayılarımızı arttırmaya yönelik çalışmalarımız da oluyor.
İpekyol, 1986 yılında Ayaydın Grubu tarafından yaratılmış bir perakende/hazır giyim markasıdır. Grubumuzun diğer iki markası ise Twist ve Machka’dır.
Ayaydın, 2008 yılında İtalyan küresel tekstil ve hazır giyim grubu Miroglio ile birleşerek Ayaydın-Miroglio Grubu’nu oluşturdu. Ayaydın-Miroglio Grubu, bugün sektörün en güçlü firmalarından ve perakendeciliğin yanı sıra markalarının tasarım, üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürütüyor.
Mağaza sayımız 96, bunlara ek olarak franchising ilişkimizin olduğu 19 tane de bayimiz bulunuyor. İstanbul Genel Müdürlük Binamız’da 200, Edirne Fabrikamız’da 450, Türkiye’nin farklı noktalarındaki mağazalarımızda ise 550 olmak üzere toplam 1.200 çalışanımız bulunuyor.
İK departmanı çalışanlar ve üst yönetim arasındaki köprü görevini üstleniyor. Bu noktada dengenin sağlanabilmesi için İK’ya ne gibi görevler düşmekte?
İnsan Kaynakları bu anlamda çok hassas bir noktada; şirketin çıkarlarını ve varlıklarını koruma sorumluluğunun yanı sıra çalışanların da haklarını korumalı. İK için işletmelerin girdileri arasında ayrı bir önem teşkil eden insan faktörü günümüz değişen rekabet ortamında, yeni ekonomide işletmelerin en büyük rekabet gücünü oluşturmaktadır. Çünkü çalışanların başarısı işletmenin başarısı olmaktadır. Dolayısı ile İK’nın şirketin temsilcisi olarak görülmemesi, çalışan tarafından da, tüm personelin ihtiyaç duyduğunda başvurabileceği bir danışman ve arabulucu olarak algılanması ve şirket ile çalışan arasında dengeyi sağlaması oldukça önemli.
2011’in sonbahar-kış koleksiyonunda hangi modeller ve renkler ön plana çıkıyor? Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?
Geçen birkaç sezondur olduğu gibi bu sezon da en önemli moda akımı minimalizm. Tasarım ekibimiz minimalizmi camel, bej ve kırmızı ile yorumladı. Pötikare desenler, yüksek bel çan etekler, koton dar paça pantolonlar; inci ve zincir detaylı trikolar, mürdüm örme pantolonlar, minik dantel ve tül detayları, dilimli lazer kesimlerin yanı sıra, bluzlarımızı feminenleştiren kaban ve ceketlerde de ince zarif detaylar kullanıldı.
Ayrıca Marine/ college stilini kış koleksiyonuna uyarladığımızda dik vatkalı blazer ceketler; daracık metal düğmeli kabanlar, chambrey gömlekler, jean gömlek ve pantolonlar, triko elbiseler, çizgili penye ve trikolar, arma ve metal aksesuarla ön plana çıkıyor.
Tasarım ekibimiz de bu detayları koleksiyonumuzda kullanıp hem şık, hem de rahat bir stil oluşturdu.
Bu yılın ofis modasında neler var? Sizden küçük tüyolar alabilir miyiz?
Siyah desenli kumaşlar, siyah-ecru colorblock elbiseleri bu yıl ofis yaşamında bol bol göreceğiz. Ceket ve bluzlarda işlemeli yaka detayları, bel hattını ortaya çıkaran ceket ve elbiseler, daracık tüp etekler, deri detaylarla 1950lerin zarif kadın silüeti bu yıl oldukça moda.
Türkiye’de perakende ve mağazacılık sektörü her geçen gün büyümeye ve gelişmeye devam ediyor? Siz sektördeki değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Perakende şu an Türkiye’nin en büyük sektörlerinden biri. Türk perakende sektörü geleneksel perakendecilikten, modern (kurumsal ve profesyonel) perakendeciliğe doğru bir değişimin eşiğindedir. Bu değişim sektörde kurumsal oyuncular lehine bir gelişim imkanı sağlamaktadır. Özellikle AVM’lerin yaygınlaşması, Türkiye’nin farklı birçok ilinde perakendecilik algısının oturmasını ve sektörde istihdam edilen çalışan sayısının artmasını sağlamıştır. Perakende işverenleri olarak sektörümüzdeki iş olanaklarının sürekli ve kalıcı olarak algılanmaması, bu alanda gelecek planlaması yapılmaması en büyük sıkıntılarımızdan biri idi, ancak bu bakış açısının zamanla değişmeye başladığını ve önümüzdeki yıllarda, sektörün gelişimi ile paralel olarak perakendenin önemli bir istihdam alanı olacağını öngörüyoruz.
Son yıllarda şirketler sosyal medyanın yükselişinin farkına vararak bu alana da ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Siz sosyal medyada neler yapıyor, hangi kanalları kullanıyorsunuz?
Sosyal medyada özel uygulamaları yönetmekte destek aldığımız bir ajansımız bulunuyor. Daha teknik detaylarda onların danışmanlığı ile sosyal mecraların yönetimini gerçekleştiriyoruz. Kullandığımız kanallar şu anda Facebook ve Twitter. Ancak sosyal medyanın gücüne çok inandığımız için bu kanallarda istediğimiz ivmeyi yakaladığımızda diğer kanallara da yönelmeyi düşünüyoruz.
Facebook ve Twitter’daki içerik yönetimi daha doğru bilgilerle yönetilmesi için pazarlama departmanımız tarafından gerçekleştiriliyor. İçerik yönetiminde genelde markalarımıza ait bilgiler ve görseller paylaşıyoruz. Bunun dışında sosyal medya üzerinden kampanyalar ve farklı uygulamalar yaparak bu kanallardaki takipçi sayılarımızı arttırmaya yönelik çalışmalarımız da oluyor.