Röportajlar

Sosyal medya artık hayatımızın bir parçası. Türkiye nüfusunun %40’ından fazlasının Facebook kullanıcısı olduğu düşünülürse, kurumların ve İK’nın da bu değişimden etkilenmesi kaçınılmazdı. Özellikle firma bilinirliği ve seçme yerleştirme süreçlerinde sosyal ağlar çok etkili mecralar. Firmalar adayları, adaylar da firmaları sosyal ağlarda araştırıyor. Firmanıza görüşmeye gelen bir adayla ilgili, özgeçmişinde sunmuş olduğu bilgilerin çok ötesinde bilgiye sosyal ağlardan erişiyorsunuz. Biz de Doğuş İnşaat İK ekibi olarak belirli pozisyonlarımız için bu araştırmayı yapıyoruz. Aynı şekilde biliyoruz ki firmamıza gelen adaylar bizi sadece web sayfamızdan değil, sosyal ağlardan da araştırıyor, hatta çalışanlarımızla sosyal ağlar aracılığıyla iletişime geçerek onların görüşlerini alıyorlar. Artık kimse ulaşılmaz değil, bu da büyük bir rahatlık. Kurumsal imaj ve aday araştırmanın ötesinde, ilanlarınızı sosyal ağlarda paylaşarak daha fazla yeteneğe farklı kanallardan temas edebiliyorsunuz. Tüm bu avantajlarının yanı sıra sosyal medya kullanımının, özellikle kurumsal bacağının çok iyi yönetilmesi gerektiğine inanıyorum. Tüm dünyada bu denli büyük bir güce sahip olan sosyal ağlara önyargılı yaklaşıp, tamamen dışında kalmak anlamsız olur ama İK bu çalışmaları yürütürken sektörü ve kurum kültürünü her zaman ön planda tutmalı ve firma ihtiyaçları doğrultusunda sosyal ağlarla olan etkileşimini şekillendirmeli.

Doğuş İnşaat kurumsal aidiyeti yüksek çalışanların görev aldığı bir firmadır. Merkez ofisimizde kıdem ortalaması 12 yıl. Şantiyelerimizde de durum farklı değil; hem beyaz yaka hem mavi yaka çalışanlarımızda "Doğuş İnşaat’lı olmak” bilinci var. Nitelikli insan gücünün firmaya adanmışlığını sağlayabiliyorsanız yüksek performans da beraberinde geliyor. Bu nedenle şirketimizde yöneticilerimizin çoğu içeriden yetişmiştir. Mühendislik kariyerinin ilk yıllarında Doğuş İnşaat’a başlamış şimdi Genel Müdür Yardımcısı olan yöneticilerimiz var. Ben 15 senedir şirketimizde çalışıyorum ve ilk görevim Genel Müdür Asistanlığı idi, o dönemde dahi şirketimizde sistemsel altyapısı kurulmamış olsa da yetenek yönetimi yapılıyordu ve benim İK’da ilerleyeceğim belliydi. Şirketi tanımak, iş hayatına adapte olmak için başladığım asistanlık görevim beni İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü’ne taşıdı. Şimdi bir İK yöneticisi olarak şirketimizde görev alan yetenekli ve yüksek performanslı genç arkadaşlarımıza yükselmelerinde destek olmak beni çok mutlu ediyor.

Y jenerasyonu olarak adlandırdığımız günümüz gençlerinde kaliteli profil ve yüksek potansiyel kadar tatminsizlik ve sabırsızlık da olduğunu gözlemliyorum. Doğuş İnşaat Ailesi’ne katılacak genç arkadaşlarımızın önceliklerini iyi belirlemiş olmaları gerekir. İnşaat sektöründe 60 yıllık tecrübeye sahip, ders kitaplarında okudukları projeleri hayata geçirmiş kurumsal bir firmada yetişmek istiyorlarsa, bilgi ve tecrübenin hazır tepsilerle sunulmadığı gerçeğini kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum çünkü maalesef hızlı tüketim ve teknolojinin sağladığı kolaylıklar günümüz gençlerinde böyle bir etki yaratabiliyor. Çok çalışmak, azimli olmak ve gelişime açık olmak her dönemin gerçekleri, eğer bu vasıflara sahiplerse zaten hem yöneticilerimiz hem İK olarak biz onların gelişimi için her türlü uygun ortamı yaratıyoruz. Doğuş İnşaat değerlerini benimseyebilecek, şirket kültürümüze uyum sağlayabilecek, nitelikli ve yüksek potansiyelli tüm genç arkadaşlarımıza kapımız açık.