Röportajlar

“İŞ HAYATI BİR SAHNEDİR”
“İŞ HAYATI BİR SAHNEDİR”

İK Sahne fikri nasıl doğdu?

Kurumsal hayatta her çalışanın, kendisini ve çalıştığı kurumu sorguladığı dönemler oluyor. Olmak istediğim yerde miyim?, Olmak istediğim pozisyonda mıyım? Gerçekte ne yapmak istiyorum? vb. İşte İK Sahne markası, tamda böyle bir dönemde fikir olarak oluştu. Çalışma hayatıma baktığımda herkesin karşılaştığı gibi olumlu olumsuz bir çok dönem yaşadım, ancak hepsinden de çok önemli dersler alıp yoluma devam ettim.

Öncelikle çalışma hayatında herkes çalıştığı kurumda farklı maskeler takmak zorunda kalıyor. O kurumun politikası, kültürü ve şartları neyse ona göre davranmak durumundasınız. Sosyal hayatınızdaki gibi hareket etmeniz mümkün değil. Maskenizi takarak ve rolünüzü çalışarak iş yerinize gidiyorsunuz. Yani bir başka deyişle sahneye çıkıyorsunuz. İnsan kaynağı her şirketin yaşam kaynağı, çünkü insan olmadan işletme var olamaz. Bu nedenle kurumlarda seçme ve yerleştirme sürecinin yanı sıra nitelikli çalışanın elde tutulması da çok kritik bir konu. Kurumlar, nitelikli çalışanlarını sadece maddi değil aynı zamanda manevi alanlarda da yatırım yaparak elde tutabileceklerini fark ettiler. Çalışanlar tarafında ise özellikle manevi tatmin konusu hassas olmakla birlikte, terfi etmek için çok çalışmanın yeterli olmadığı keşfedildi. Yani yalnızca çok çalışmak değil, yaptığınız işin pazarlamasını da iyi yapmanız gerekiyor.

İşte bu üç noktadan hareketle, yani olmazsa olmaz çalışan (oyuncu) devamında kurum (sahne) ve buna paralel pazarlama (alkış) İK Sahne markasının ortaya çıkışını sağladı.

İK Sahne’nin şirket olarak faaliyete geçmesi ise, iki kadın girişimci olarak el sıkışmamız sonucu Ocak 2015’de gerçekleşti. Ve dedik ki;

"İş hayatı bir sahnedir. Sahne üzerinde iyi konuşmanız, kılık kıyafetinize özen göstermeniz ve dikkatleri üzerinizde toplayıp oyunun sonunda alkış almanız önemlidir. Gülümseyin; şimdi sahnedesiniz”

İK Sahne olarak hangi hizmetleri sunuyorsunuz ?

Hizmet verdiğimiz sektörde müşterilerimizi öncelikle doğru anlamak ve onlara yönelik çözümler geliştirmek ana hedefimizdir. Butik hizmet vermeyi tercih ediyoruz çünkü kaliteli iş çıktısının bu şekilde elde edilebileceğine inanıyoruz. Doğru planlama ve strateji, etik değerlerimiz ile sahip olduğumuz profesyonel bakış açısı, içinde bulunduğumuz sektörde bizi olmamız gereken yere hızla taşıyor.

İK Sahne olarak, Gayrimenkul, Hızlı Tüketim ile Yiyecek ve İçecek sektöründe satış ve pazarlama fonksiyonlarına odaklı çalışmaktayız.

3 ana faaliyet alanında hizmet vermekteyiz:

· Seçme ve yerleştirme sürecimizin öncelikli felsefesi, doğru işe doğru aday söylemidir. Burada kritik noktalardan biri her adayın her kurum için uygun bir seçim olamayabileceğidir. Kurum kültürü, misyonu ve vizyonu seçilen adayın devamlılığı konusunda önemli bir rol oynuyor. Her iki taraf için de uzun soluklu ve güvenilir bir kariyer planı oluşturulması temel hedeflerimizdendir. Bunun için kurum analizi , ön mülakat, yetkinlik bazlı mülakat, kişilik envanteri uygulamaları yapmaktayız.

· Eğitim programlarımız alanında uzman eğitimcilerimiz tarafından dizayn edilmektedir.

Kişisel gelişim, mesleki ve teknik eğitimler hem adaylara yönelik genel katılıma açık hem de kurumların ihtiyaçlarına özel sınıf eğitimi, seminer ve konferanslar şeklinde tasarlamaktayız. Buna ek olarak kurumsal web sitelerine yönelik eğitim içerikleri de geliştirmekteyiz.

· Danışmanlık hizmetlerimiz, kurumlara özel olarak, insan kaynakları alanında süreç tasarımı, sistem altyapılarının oluşturulması, raporlama süreçleri ile uzman danışmanlarımız tarafından yöneticilere danışmanlık hizmeti ile destek verilmesini kapsamaktadır. Ayrıca adaylarımızı da unutmadık, öz geçmiş yazma, meslek seçimi, kariyer planı oluşturma ve kişilik envanteri başlıkları altında Kariyer Danışmanlığı hizmeti de vermekteyiz.

Sizce personel seçme ve yerleştirmede danışmanlık almanın firma açısından önemi nedir?

Kurumların bir çoğunda insan kaynakları departmanları birden çok isle meşgul iken, odaklanma sorunu yaşıyorlar. Seçme ve yerleştirme süreci ise bunlardan en kritik olanı çünkü kurumların geleceği insan kaynağı sermayesine bağlı.

Bu noktada danışmanlık firması ile çalışmak hedef odaklı yaklaşımla doğru adaya ulaşmayı sağlıyor.

Günümüzde işverenlerin en çok yakındıkları konu ilan çıktıklarında başvuran adayların beklenen niteliği karşılamaması. Seçme ve yerleştirme süreci sadece ilan çıkmaktan ibaret değil, iyi bir sektör araştırması ve network çalışması ile kurumlara doğru adayı sunabiliyoruz. Kısacası biz, head hunt uygulaması ile devreye giriyoruz.

Bunu yapan firma sayısı şu an bir elin parmaklarını geçmiyor.Kurumun kendi içinde bulunan insan kaynakları departman yapılanmasının bunu yapabilmesi bugün için mümkün gözükmüyor.

Uyguladığınız eğitim, iyileştirme ve gelişim projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Eğitimlerimizi kişisel gelişim, uzmanlık ve teknik eğitimler olmak üzere 3 ana kategoriye ayırdık. Tüm eğitimlerimizi firmaların detaylı analizleri yapıldıktan sonra, ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda sunmaktayız.

Önümüzdeki ay itibariyle bizi oldukça heyecanlandıran 2 projemiz var. Bunlardan ilki Gayrimenkul Danışmanlığı eğitim programımız. Türkiye’de konut sektöründeki hızlı yükseliş ile birlikte son yılların en popüler mesleği haline gelen Gayrimenkul Danışmanlığı’na ilişkin eğitim programımız 3 gün sürüyor.Bu eğitimimizde uzmanlar tarafından, Gayrimenkul Danışmanlığı ile ilgili teknik terimler, finansal bakış açısı, hukuki kavramlar, satış ve pazarlama teknikleri konularında bilgiler verilecek. Katılımcılar hem teorik hem pratik bilgilerden faydalanacaklar. Dolayısıyla bu mesleği seçmek isteyen adaylar donanımlı olarak sektöre adım atacak ve iş bulma imkanları artacak. Diğer yandan bu mesleği yapan ancak teoride birtakım eksiklikleri olduğunu düşünenler eğitim programımızdan yararlanabilecekler.

İkinci projemiz ise "Mutlu İş yeri Mutlu Çalışan” sloganıyla başlıyor. Bir kurumun genel havasını etkileyen en önemli faktörlerden birisi çalışan mutluluğu. Olumlu, hevesli çalışanlar ofislere de olumlu bir hava getirir. Ayrıca mutlu insanların daha üretken, daha aktif, daha çalışkan kişiler oldukları bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Bu proje kapsamında öncelikle kurumların genel olarak mutluluk, iyi oluş ve psikolojik sağlıkla ilgili durumunu, hem standart hem standart olmayan ölçme araçları ölçüyoruz. Mutluluğu, bilimsel veriler ışığında hem yaşamdan ve iş yaşamından doyum alma, hem anlamlı bir yaşam ve iş hayatı sürme, hem de kişisel yaşam ve iş yaşamına istekli ve anlamlı bir şekilde katılmaya hevesli olma olarak tanımlıyor ve tüm bu boyutları ölçmeye çalışıyoruz. Elde edilen veriler uzmanlarımız tarafından yorumlanıyor ve bu sayede kurumun genel havasının mutluluk açısından nerede durduğuna dair bilgi ediniyoruz. Şayet belirli bir seviyenin altında ise çeşitli programlar aracılığı ile çalışanların, yöneticilerin daha keyifli ve mutlu bir iş yaşamına sahip olmaları için uygulamalar yapıyoruz. İş yerinde gülmek, keyifli zamanlar geçirmek, doğru rollere ve iş tanımlarına sahip olmak, becerilerini ve yeteneklerini iş yaşamında kullanabilmek, kuruma aidiyet hissetmek ve bir şeyler katabildiğini düşünmek, olumlu ilişkiler kurabilmek...Tüm bunlar mutlu bir çalışan ve mutlu bir kurum demek. İşte bunu yaratmaya çalışıyoruz.

- Eğitimlerinizin iş gücü verimliliğine etkisi nedir?

Eğitim projelerimizin ana hedefi uzmanlık alanlarını geliştirmek ve aynı zamanda iş yerlerinde olumlu bir atmosfer yaratmak. Olumlu bir atmosfere sahip firmalar çalışanlarını elde tutmak konusunda daha güçlü dururken çalışanlarda yüksek aidiyet duygusuyla işlerine devam ediyorlar. Bu da firmaların turnover rakamlarına orta vadede yansır. Orta vade diyorum çünkü hiçbir değişim kolay olmaz.

İşte bu değişimi "Mutlu İş yeri Mutlu Çalışan” felsefesi ile yaratmak da bizim işimiz.

Anasayfa CV Oluştur İş Ara Aday Giriş İş İlanı Ver